Perşembe günü yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, BAE, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) entegrasyonunda tartışmasız lider olarak ortaya çıkıyor.
Ülke, Net Sıfır 2050’ye ve “Biz BAE 2031” vizyonuna doğru yolculuğunu hızlandırdıkça, işletmeler sürdürülebilirliği temel operasyonlarına giderek daha fazla dahil ediyor – ölçülebilir etki sağlamak için uyumluluğun ötesine geçiyor.
MENA ESG Raporu 2025, BAE işletmelerinin% 60’ının artık üç ESG sütununa (çevresel, sosyal ve yönetişim) eşit şekilde hitap ettiğini ortaya koyuyor. Bu, ulusal sürdürülebilirlik hedefleriyle yakın uyum içinde olan ve BAE’nin bölgesel bir trend belirleyici rolünü güçlendiren kurumsal davranışta önemli bir değişime işaret ediyor. Raporda ayrıca BAE şirketlerinin% 71’inin çalışanları ESG girişimlerine aktif olarak dahil ettiği,% 67’sinin ise daha geniş kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunan gönüllülük programlarını desteklediği vurgulanıyor.
Rapor, 35 ülkede faaliyet gösteren Dubai merkezli bir iletişim danışmanı olan Cicero & Bernay (C&B) tarafından yayınlandı. Şimdi beşinci baskısında, çalışma dokuz MENA ülkesindeki 361 üst düzey yöneticiden içgörüler alıyor. C&B’nin analizi, ESG’nin sporadik KSS çabalarından uzun vadeli değer yaratma, paydaş katılımı ve risk azaltma için stratejik bir çerçeveye evrimini izliyor.
C&B’nin Kurucusu ve CEO’su Ahmad Itani, ”Bu yılki raporda öne çıkan şey, şirketlerin ESG’yi somut iş sonuçlarına nasıl bağladıklarıdır.“ Diyerek şöyle devam etti: “Bu gerçek ivmenin kanıtı ve bu bölge için olumlu bir işaret.”


