Giden ABD Başkanı Joe Biden, bu hafta güney Afrika ülkesi Angola’ya gidiyor ve kıta ile bağları güçlendirmek amacıyla kilit bir sözü yerine getiriyor.
Pazartesiden çarşambaya başkent Luanda’da kalacak olan Biden, 1975’te Portekiz’den bağımsızlığını kazanmasından bu yana petrol zengini ülkeyi ziyaret eden ilk ABD başkanı olacak.
Gezi ile Biden nihayet 2022’nin sonlarında Sahra altı Afrika’yı ziyaret etme sözünü yerine getirecek. Ayrıca, Çin’in artan yatırımları karşısında kıtadaki ABD varlığını artırmaya çalışacak.
Beyaz Saray’ı 20 Ocak’ta Donald Trump’a teslim edecek olan topal ördek başkanı, başlangıçta Ekim ayında gitmeyi planlamıştı, ancak Florida’da karaya çıkan Milton Kasırgası nedeniyle yeniden planlamak zorunda kaldı.
Üst düzey bir ABD yetkilisi gazetecilere verdiği röportajda “Bu çok az değil, çok geç” dedi. “Bence yıllarca saha dışında kaldıktan sonra Başkan Biden bizi tekrar göreve getirdi.”
Luanda’da Biden, Angola’nın Lobito limanını Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne (DRC) bağlayan ve Zambiya’ya uzanan bir şube hattı ile büyük bir demiryolu projesi olan “Lobito Koridoru” ndan başlayarak bölgedeki çeşitli ABD yatırımlarını tartışacak.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Biden tarafından “şimdiye kadarki en büyük ABD demiryolu yatırımı” olarak tanımlanan 800 mil uzunluğundaki proje, limanı stratejik olarak kobalt ve bakır madenleri, akıllı telefon pilleri ve diğer teknoloji üretimi için kilit hammadde ile birleştiriyor.
Biden ayrıca Angola Cumhurbaşkanı Joao Lourenco ile görüşecek ve halk sağlığı, tarım, askeri işbirliği ve kültürel mirasın korunması üzerine bir konuşma yapacak.
Luanda’daki Lusiada Üniversitesi’nden bir ekonomist olan Heitor Carvalho, “Başkan Biden Beyaz Saray’dan çıkarken olmasına rağmen, ABD’yi tüm jeopolitik ve jeo-ekonomik ağırlığıyla temsil edecek” dedi.
İnsan hakları örgütleri Biden’ı Angola’nın seyahatindeki insan hakları sicilini yükseltmeye çağırdı.
İnsan hakları STK’SI Uluslararası Af Örgütü’nün yakın tarihli bir raporuna göre, Angola polisi, muhalefete yönelik uzun süredir devam eden baskının bir parçası olarak biri reşit olmayan da dahil olmak üzere en az 17 protestocuyu öldürdü.
Kar amacı gütmeyen kuruluş ayrıca Biden’ı Angola’nın “bir yıldan fazla bir süredir keyfi olarak gözaltına alınan beş hükümet eleştirmenini derhal serbest bırakmasını talep etmeye çağırdı.”
Üst düzey ABD’li yetkili, “Başkan Biden, demokrasiye yönelik zorluklardan, demokrasiye olan bağlılığından bahsetmekten asla kaçınmadı” dedi.
Bununla birlikte Biden, Çin’in nüfuzuna tecavüz karşısında ABD’nin Afrika’daki hırslarını yeniden canlandırmakla da ilgileniyor.
Üst düzey yetkili gazetecilere verdiği demeçte, Afrika hükümetlerinin Çin yatırımlarına bir alternatif aradıklarını, özellikle de bunun “gelecek nesiller için ezici borç altında yaşamakla” sonuçlandığını söyledi.”
Örneğin Angola, ülkenin toplam borcunun yaklaşık yüzde 40’ı olan Çin’e 17 milyar dolar borçlu.
Lourenco da ülkesinin Çin ve Rusya dışındaki ortaklıklarını çeşitlendirmek istiyor gibi görünüyor.
Örneğin 2022’de Angola, Ukrayna’nın işgalini kınayan Birleşmiş Milletler kararının lehinde oy kullandı.
Angola Katolik Üniversitesi’nden sosyolog Cesaltina Abreu, Angola cumhurbaşkanı için Biden’in ziyaretinin “ilk Amerikan başkanını Angola’ya getiren ‘tek’ olma hayalinin gerçekleşmesi olması gerektiğini” söyledi.
Biden’in çabalarına rağmen, ABD’nin Afrika’daki yatırımlarının Trump yönetimi sırasında devam edip etmeyeceği bilinmiyor.
Abreu, “Trump, Afrika ve Angola’yı ilk döneminde yaptığı kadar kazanırsa, Biden tarafından başlatılan programlarda bir gerileme olacak” dedi.
Ancak seçilen Cumhuriyetçi cumhurbaşkanı, “Angola’nın ve onun gibi ülkelerin, Afrika’nın hayati kaynaklarına erişim için artan rekabet dünyasında seçim yapabilecekleri birçok ortağı olduğunu” akılda tutmalı, uluslararası düşünce kuruluşu Chatham House’da araştırmacı olan Alex Vines’i uyardı.

