İnsan Hakları İzleme Örgütü Salı günü yaptığı açıklamada, gazetecilere yönelik misillemelerin ve ayrım gözetmeksizin tutuklamaların Bangladeş’in devrik başbakan Şeyh Hasina yönetiminde görülen yasal suistimalleri sona erdirme fırsatını baltalama riskini taşıdığı konusunda uyardı.
Hasina, geçen Ağustos ayında, öğrenci liderliğindeki bir devrimin 15 yıllık otokratik yönetimini sona erdirerek yüzlerce cana mal olan bir ayaklanmayı sona erdirmesinin ardından sürgüne kaçtı.
Nobel Barış Ödülü Sahibi Muhammed Yunus liderliğindeki geçici bir hükümet günler sonra göreve başladı ve geniş kapsamlı demokratik reformlar başlatma ve yeni seçimler düzenleme sözü verdi.
Salı günü yayınlanan bir raporda HRW, Yunus yönetiminin Hasina’nın Awami Ligi partisinin muhaliflerine zulmetmek için araç olarak kullanılan bozulmuş kurumlarda reform sürecine başladığını söyledi.
Ancak Watchdog’un Asya direktörü Elaine Pearson, “geçici hükümet hızlı ve yapısal reformlar yapmazsa, bu zor kazanılmış ilerlemenin tümü kaybolabileceği” konusunda uyardı.
Raporda, polisin Hasina’nın devrilmesinden sonraki iki ay içinde on binlerce kişiye karşı suç duyurusunda bulunarak Hasina’nın destekçilerini hedef almak için “önceki hükümeti karakterize eden taciz edici uygulamalara geri döndüğü” belirtildi.
Hükümetini deviren protestolarda güvenlik güçleri tarafından öldürülenlerin aile üyelerine, cinayetlerinde kimin suçlandığını bilmeden dava belgelerini imzalamaları için baskı yapıldığını söyledi.
Raporda ayrıca geçici hükümetin Hasina hükümetini desteklediğini düşündüğü gazetecilere karşı sert önlemler aldığı da belirtildi.
Raporda, Hasina hükümetinin geçen yaz protestoculara uyguladığı baskıyı destekledikleri iddiasıyla Kasım ayına kadar en az 140 gazeteciye cinayet suçlaması yöneltildiği belirtildi.
Yunus hükümeti rapor hakkında henüz yorum yapmadı.
84 Yaşındaki, gelecekte otokrasiye dönüşü önlemek için kapsamlı bir revizyona ihtiyaç duyan “tamamen yıkılmış” bir kamu yönetimi ve adalet sistemini miras aldığını söyledi.

