Apple, Salı günü çevrecilerin şikayetini onaylayan ve ABD teknoloji şirketinin tüketicileri yanlış yönlendirdiğini tespit eden bir mahkeme kararının ardından Apple Watch’unu artık Almanya’da “CO2 nötr bir ürün” olarak tanıtamaz.
Frankfurt’taki bir bölge mahkemesinden yapılan açıklamaya göre Apple, cihazı çevrimiçi olarak “ilk CO2 nötr ürünümüz” olarak tanıtmıştı; bu, bir jüri heyetinin asılsız ve Alman rekabet yasasını ihlal ettiği iddiasıydı.
Bir Apple sözcüsü, mahkeme kararının “karbon tarafsızlığına yönelik titiz yaklaşımımızı geniş ölçüde desteklediğini” söyledi ve şirketin Salı günkü karara itiraz edip etmeyeceği konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Haziran ayında Apple, Alman davasının “dünyanın ihtiyaç duyduğu güvenilir kurumsal iklim eylemini caydırmakla tehdit ettiğini” söylemişti.”
Yine de bir sözcü Salı günü Apple’ın Eylül 2026’da yürürlüğe giren ve bu tür terimlerin kullanımını kısıtlayan AB mevzuatına uymak için Apple Watch’larda kullandığı ‘karbon nötr’ etiketini aşamalı olarak kaldıracağına dair bir rapora atıfta bulundu.
Apple, karbon nötrlüğü iddiasını, kiralanan araziye okaliptüs ağaçları dikerek emisyonları dengelemek için Paraguay’da faaliyet gösterdiği bir projeye dayandırdı.
Okaliptüs tarlaları, bu tür monokültürlerin biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğini ve yüksek su kullanımı gerektirdiğini iddia ederek onlara ‘yeşil çöller’ lakabını kazandıran ekolojistler tarafından eleştirildi.’
Ancak Frankfurt mahkemesi, proje alanının% 75’inin kiralamalarının 2029’dan sonra güvence altına alınmadığını ve şirketin bu sözleşmelerin uzatılacağını garanti edemeyeceğini söyledi.
Açıklamada, “Orman projesinin devamı için güvenli bir gelecek yok” denildi.
Apple’ın yanı sıra Meta ve Microsoft, karbon kredileri karşılığında Latin Amerika’daki benzer projelere de yatırım yaptı.
Apple’a karşı davayı açan çevreci grup Deutsche Umwelthilfe (DUH), kararı “yeşil yıkamaya karşı bir başarı olarak selamladı.”
DUH başkanı Juergen Resch yaptığı açıklamada, “Ticari okaliptüs tarlalarında co2’nin sözde depolanması sadece birkaç yılla sınırlı, geleceğe yönelik sözleşme garantileri yeterli değil ve monokültür alanlarının ekolojik bütünlüğü garanti edilmiyor” dedi.

