Cuma, Aralık 5, 2025
Ana SayfaTakviyelerAdil işbirlikleri ve Yenilikçi Büyüme Vizyonu

Adil işbirlikleri ve Yenilikçi Büyüme Vizyonu

Dünyanın en büyük gençlik nüfusuna sahip olan Hindistan, eğitim evriminde kritik bir noktadadır. Küresel eğitim alanında önemli bir oyuncu olma yolunda ilerlerken, ülkenin yüksek öğretim sistemi hızla dönüşüyor. Halihazırda yükseköğretim kurumlarına kayıtlı 42 milyon öğrenci ile Hindistan hükümeti, Brüt Kayıt Oranını (GER) 2035 yılına kadar yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor. Bu iddialı hedef, büyük bir değişim potansiyeline işaret ediyor, ancak kapasite kısıtlamaları ve bölgesel eşitsizlikler gibi zorluklar devam ediyor.

Ulusal Eğitim Politikası (NEP) 2020 gibi kilit reformlar bu vizyonu şekillendiriyor. NEP, eğitimde kalite, erişilebilirlik ve kapsayıcılığa odaklanan reformlar getirmektedir. Bununla birlikte, Hindistan’ın gerçekten bir yetenek ihracatçısı olmaktan küresel bir yetenek merkezine geçmesi için küresel eğitim ekosisteminin yaklaşımını yeniden düşünmesi gerekiyor. Hindistan’ın engin potansiyelinin gerçekleşmesini sağlamak için yenilikçi ulusötesi eğitim modelleri, adil küresel işbirlikleri ve araştırma önceliklerinin yeniden kalibre edilmesi gereklidir.

Adil Küresel İşbirlikleri: Bir Oyun Değiştirici

Hindistan bu dönüştürücü yolculuğa çıkarken, adil küresel ortaklıklar çok önemli olacak. Geleneksel olarak, Hindistan üniversiteleriyle yapılan uluslararası işbirlikleri, öğrenci alımına odaklanan büyük ölçüde işlemsel olmuştur. Bu model yabancı kurumlara fayda sağlamış olsa da, yurtdışında fırsat arayan yüksek vasıflı mezunların kronik beyin göçü gibi Hindistan eğitim sistemindeki sistemik sorunları ele almamıştır.

Ortak doktora programları gibi girişimlerin kanıtladığı gibi bir değişim meydana geliyor. Örneğin, Sussex Üniversitesi’nin ortak doktora programları önerisi, Hindistan’ın kapasite kısıtlamalarına potansiyel bir çözüm sunuyor. Bu işbirlikleri, Hintli öğrencilerin memleketlerini terk etmelerine gerek kalmadan birinci sınıf araştırma fırsatlarına ve fakültelerine erişmelerini sağlıyor. Bu tür programlar, küresel kurumların yalnızca pazarlar değil, aktif ortaklar haline geldiği bir paradigma değişikliğini temsil eder.

Odak ayrıca yetersiz hizmet verilen alanlara da kaymalıdır. Hindistan’ın giden öğrencilerinin yaklaşık yüzde 57,2’si Kademe 2 ve Kademe 3 şehirlerinden geliyor ve bu da küresel kurumların bu bölgelerdeki üniversitelerle etkileşime girme ihtiyacının altını çiziyor. Bu üniversitelerle anlamlı ortaklıklar geliştirerek, uluslararası kurumlar eğitim eşitsizliklerini azaltmada ve bölgesel kalkınmayı teşvik etmede önemli bir rol oynayabilir.

Öğrenci Alımının Ötesinde: İşbirlikçi Ekosistemler Oluşturmak

Hindistan’ın dünyayla yüksek öğrenime katılımı genellikle öğrenci alımıyla sınırlı kalmıştır, ancak bu model gelişmelidir. Delhi’nin Ulusal Başkent Bölgesinde kapsamlı bir kampüs başlatan Southampton Üniversitesi gibi dünyanın en iyi üniversiteleri daha entegre bir yaklaşım benimsiyor. Bu kurumlar sadece Hindistan’dan öğrenci almakla kalmıyor; Beyin göçüne bir alternatif sunarak ülkenin eğitim ekosistemine yatırım yapıyorlar. Hindistan’da kampüsler kurarak, bu kurumlar öğrencilerin yerel olarak birinci sınıf eğitim almaları için fırsatlar yaratır ve aynı zamanda Hindistan’ın yüksek öğrenim altyapısının güçlendirilmesine katkıda bulunur.

Benzer şekilde, Deakin Üniversitesi ve Wollongong Üniversitesi gibi kurumlar da Gujarat Uluslararası Finans Tec-City’de (GİFT City) kampüsler kurarak güçlü araştırma ve kurumsal ekosistemler kurdular. Bu şube kampüsleri, yalnızca işe alıma değil, aynı zamanda uzun vadeli, karşılıklı yarar sağlayan işbirlikleri yaratmaya odaklanan uluslararası ortaklıklar potansiyelinin bir kanıtıdır. Hindistan’da kurumsal kaynaklar oluşturarak, bu modeller ulusötesi eğitimi yeniden tanımlayarak öğrencilere ülkelerini terk etmek zorunda kalmadan uluslararası bilgiye erişim sunar.

Araştırma İşbirlikleri: Boşluğu Kapatmak

Küresel ortaklıklar için en önemli fırsatlardan biri araştırmada yatmaktadır. Hindistan, dünyadaki bilimsel çıktının yüzde 13,7’sine katkıda bulunuyor, ancak yetersiz finansman ve bürokratik engeller gibi sorunlar nedeniyle araştırma ekosistemi değer kaybetmeye devam ediyor. Bu zorlukların üstesinden gelmek sadece ulusal reformdan daha fazlasını gerektirir; küresel işbirliği gerektirir.

Kasım 2024’te düzenlenen yakın tarihli bir İNGİLTERE-Hindistan yuvarlak masası, Hindistan ile küresel araştırma kuruluşları arasındaki ortak finansman fırsatlarındaki boşlukları vurguladı. Her iki hükümet de bu finansman sorunlarını çözmek için birlikte çalışmalı ve iklim değişikliği ve yapay zeka gibi yüksek etkili alanlarda daha güçlü işbirliklerini kolaylaştırmalıdır. Bu ortaklıklar yalnızca küresel zorlukları ele almakla kalmayacak, aynı zamanda Hindistan’ın araştırma ekosistemini güçlendirerek geniş kapsamlı küresel etkilere sahip çözümler geliştirmesine olanak tanıyacak.

Yaklaşmakta olan İNGİLTERE-Hindistan Serbest Ticaret Anlaşması, müzakerenin son aşamalarında, araştırma işbirliklerini güçlendirmek için büyük umut vaat ediyor. Anlaşma, ortak araştırma girişimleri için daha elverişli bir ortam yaratarak, Hintli araştırmacılara küresel sahnede anlamlı katkılarda bulunmaları için ihtiyaç duydukları araçları ve desteği sunarak inovasyon için bir katalizör görevi görebilir.

Eğitimde İnovasyonu Teşvik Etmek: Ortak Bir Sorumluluk

Hindistan’ın eğitim dönüşümü sadece Hindistan hükümetinin veya üniversitelerinin sorumluluğu değildir. Bu küresel bir sorumluluktur. Dünyanın en büyük demokrasisi ve en kalabalık ülkesi olan Hindistan’ın küresel bir eğitim merkezi olarak yükselişi, yalnızca kendi vatandaşlarına değil, küresel topluma da fayda sağlayacaktır. Hindistan’ın eğitim sistemine yatırım yapmak, bilginin sınırları aştığı ve ilerlemenin işbirliğinden kaynaklandığı bir geleceğe yatırım yapmaktır.

Bu vizyon, dünyanın dört bir yanından 400 üniversite liderini ve hükümet temsilcisini bir araya getirecek olan Goa’daki yaklaşan QS Hindistan Zirvesi 2025’in merkezinde olacak. Zirve, adil eğitim ortaklıkları oluşturmaya, araştırmaları ilerletmeye ve eğitimde yeniliği teşvik etmeye odaklanacak. Liderlerin Hindistan’ın küresel eğitim ortamındaki konumunu güçlendirecek stratejiler üzerinde işbirliği yapmaları için bir platform sağlayacaktır.

1 Şubat 2025’te sunulacak olan Birlik Bütçesi 2025-26, bu dönüşümün bir diğer hayati adımıdır. Hindistan hükümeti geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 7,99 artışla yüksek öğrenim için 47.620 Rupi tahsis etti. Bu bütçe tahsisi, hükümetin eğitim altyapısını iyileştirme taahhüdünü vurgulayarak, merkezi üniversiteleri ve ulusal öneme sahip enstitüleri güçlendirmeye odaklandı.

Ek olarak, bütçe, tümü öğrencileri güçlendirmeyi ve eğitimsel yeniliği teşvik etmeyi amaçlayan eğitim kredisi planı, gözden geçirilmiş bir beceri kredisi modeli ve bir gençlik stajı girişimi gibi çeşitli girişimler başlattı.

İşbirliğine Dayalı Eylem Çağrısı

Hindistan’ın küresel bir eğitim süper gücü olma yolculuğu uzak bir rüya değil. Dünyanın Hindistan ile anlamlı, adil yollarla etkileşime girmesi için ortak bir fırsattır. Hindistan, araştırma, inovasyon ve altyapı geliştirmeyi içerecek şekilde öğrenci alımının ötesine geçen küresel işbirliklerine odaklanarak, küresel yüksek öğrenimde gerçek bir lider olabilir.

Ancak bu geçiş kolektif bir çaba gerektiriyor. Hükümet organları, üniversiteler ve uluslararası ortaklar, bilgi paylaşımını ve yeniliği teşvik eden kalıcı, anlamlı ortaklıklar oluşturmak için bir araya gelmelidir. Bu sadece kapasite geliştirmekle ilgili değil; hızla değişen bir dünyanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek daha adil, kapsayıcı ve geleceğe hazır bir eğitim sistemi inşa etmekle ilgilidir.

Hindistan’ın eğitim dönüşümü zaten devam ediyor. Dünyanın en büyük demokrasisi olarak Hindistan’ın bu çabadaki başarısı sadece ulus için değil, küresel toplum için de bir zafer olacaktır. Bugün Hindistan’ın eğitim sistemine yatırım yapmak, yarının ortak refahına yatırım yapmaktır. Harekete geçme zamanı geldi.

— anam@khaleejtimes.com

DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR
- Advertisment -
Dubai Oto Kiralama

En Son Eklenenler

Son yorumlar