Bir uçak kazasından mucizevi bir şekilde kurtulan Zafar Mesud, kısa süre önce anısı Seat 1c’nin kitap lansmanı için Dubai’yi ziyaret etti: Hayatta Kalanların Umut, Dayanıklılık ve Yenilenme Hikayesi. Kitabın lansmanı, Mesud’un anlatısının izleyicileri kaderden huşu içinde bıraktığı BAE’de sıcak bir şekilde karşılandı. Dubai, Karaçi, Lahor ve İslamabad dahil olmak üzere çeşitli şehirlerde kitap okumaları yapıldı.
Koltuk 1C tüm yaş gruplarına hitap etse de, özellikle gerçek dünyaya girmek üzere olan genç nesiller ve kurumları şekillendiren nüfuz sahibi kişiler için yazılmıştır.
Kazadan alınan dersler ve kitaptaki yansımalar, hesap verebilirliği, alçakgönüllülüğü ve gönül rahatlığının sonuçlarını ele aldıkları için karar verme kapasitesindeki herkesle son derece ilgilidir.
“Günün ayrıntılarını hatırlamak kolay değildi, çünkü bu sadece talihsiz kazanın anısıyla ilgili değildi. O gün bana ve yaklaşık iki yüz yolcuya olanların duygularını, belirsizliğini ve farkındalığını yeniden gözden geçirmekle ilgiliydi. Yazma süreci beni olayı sadece kendi deneyimlerimin ötesinde anlamaya zorladı; insanların şoku, hayatta kalmayı ve iyileşmeyi nasıl işlediğini düşünmeme yardımcı oldu ”diye paylaşıyor Mesud.
Mucizevi hayatta kalması hakkında yazan Mesud’un yazısı, sadece tepki vermek için değil, yansıtmak için geri adım atarak bir kopuş kaynağı haline geldi ve bunu yaparken Seat 1C, bir anlatımdan ziyade hayatın zor durumlarından ne aldığımızın bir anlatımı haline geldi. kazanın kendisi.
Mesud’u kitabı yazmaya iten birkaç sebep vardı. Kitabı aracılığıyla kendi hayat derslerini canlı tutmak için büyük bir sorumluluk duygusu hissetti.
Kaza haberlerinin sadece birkaç gün ve hafta manşetlere çıkıp ortadan kaybolmasının yeterli olmadığını hissetti. Hayatta kalmanın zorlaştığı ve hayatın insana her şeye rağmen hayatta kalmayı öğrettiği meselenin kalbine dokunmak istedi.
”Hayatın zor anlarının, ne kadar acı verici olursa olsun, doğası gereği yaşam hakkında daha fazla netlik sunduğuna her zaman inandım” diyor.
Olay, sonunda kariyerimiz açısından kim olursak olalım ya da sosyal merdivenimizin neresinde olursak olalım ‘önce insan’ olduğumuzun önemli bir hatırlatıcısını gün ışığına çıkardı. Mesud, 1C numaralı Koltuğu yazarak, engin pusulası ve kırılganlığıyla dikkatimizi hayatın gerçek anlamına çekiyor.
Mesud’un hayatı bağışlanırken, hayatta kalmasının ardındaki nedenleri düşünerek sonsuz saatler geçirdi.
Tanrı neden hayatını bağışlamıştı, onu birkaç ay boyunca tüketen bir soruydu. Ancak, “Neden ben?” kime “Bağışlandığım bu hayatla ne yapabilirim?” Bu, Mesud’u hayatı ve dünyada ne yapması gerektiğini yeniden düşünmeye zorladı.
“Hayatta kalmanın, hayatınızı daha anlamlı kılmak, başkalarını olumlu etkilemek ve zaman ayırmamak gibi bir görevle geldiğini fark ettim. Zihniyetimi tamamen değiştirdi ve o zamandan beri bu değişim her gün yanımda kaldı ”diye düşünüyor.
Mesud için bu kitabı yazmanın temel amacı, kişisel bir hayatta kalma hesabının ötesine geçmek ve bunun yerine hem ülkesindeki hem de başka yerlerdeki toplumların ve kurumların durumu hakkında daha geniş bir yansıma sunmaktı. Kitap uçak kazası etrafında dönse de kitaptaki mesaj çok daha büyük. Havacılıkta, yönetişimde veya herhangi bir sektörde tutumun, özellikle kibir ve gönül rahatlığının sistemik başarısızlıklara nasıl katkıda bulunabileceğini anlamakla ilgilidir. Aynı zamanda kitap, sıradan insanların temel ahlakı ve dayanıklılığı hakkında sıklıkla unutulan kavramı vurgulamaktadır.
“Sıradan insanların temel ahlakını ve dayanıklılığını öğrendim. Bunu ilk elden, beni kurtarmak için hayatlarını riske atan yabancılar aracılığıyla yaşadım. Kitap, okuyucuları toplumumuzda kurumların kibirleri ile kitlelerin sessiz gücü arasındaki zıtlıkları düşünmeye davet ediyor “diye açıklıyor Mesud.
Mesud’un kendi tecrübesi, hayatını yeniden düşünmesini sağladı. İnsan ölümle bu kadar yakından yüzleştiğinde, kesinlikle kendi hayata bakış açısını değiştirir.
Mesud’un kitabı yazması üç yıl sürdü ve bu yıllar boyunca talihsiz günde hissettiği birçok umutsuzluk ve çaresizlik duygusundan geçti ve bir felakette hayatta kalması, yoğun günlerimizde unuttuğumuz birçok dersi anlatan bir kitapta gerçekleşti.
Hevesli bir okuyucu olan Mesud, bankacılık alanında bir kariyer izler. Ancak PK8303 olayından sonra Mesud hayatta yeni bir anlam buldu.
“Özünde kitap, bireylerin alçakgönüllü kalmaları için iç gözlem çağrısıdır. Kitabın ana teması, dünyadan ayrılırken pişmanlık duymayan tatmin olmuş bir adam olmak etrafında dönüyor “diyor.

