Maliye Bakanlığı, Federal Kanun Hükmünde Kararnamenin çıkarılmasını açıkladı. (16) sayılı Federal Kanun Hükmünde Kararname’nin bazı hükümlerinde değişiklik yapılmasına dair 2025 tarihli. (8) 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan Katma Değer Vergisi üzerinden 2017 yılı.
Hareket, BAE’nin vergi sistemini geliştirmeye ve idari ve düzenleyici verimliliği artırmaya yönelik devam eden çabalarının bir parçası olarak geliyor.
Değişiklikler, şeffaflık ve uluslararası standartlara uyumu sağlarken vergi mükellefleri için vergi prosedürlerini basitleştirmeyi amaçlıyor.
Değişiklikler, vergiye tabi kişilerin, ters ücret mekanizmasını uygularken kendi faturalarını düzenlemelerinden muaf tutulmasını şart koşarken, Yürütme Yönetmeliğinde belirtildiği gibi tedarik işlemleriyle ilgili destekleyici belgeleri muhafaza etmelerini şart koşuyor.
Bu sadece idari verimliliği arttırmakla kalmaz, aynı zamanda net denetim kanıtı sağlar ve prosedürel yükleri azaltır.
Değişiklikler ayrıca, mutabakat gerçekleştikten sonra iade edilebilir fazla verginin geri alınmasına ilişkin taleplerin sunulması için beş yıllık bir zaman sınırı da belirlemektedir.
Bu süre geçtikten sonra, geri ödeme süreçlerini düzenlemek ve bakiyeleri gözden geçirmek için uluslararası en iyi uygulamalara uygun olarak vergiyi geri alma hakkı sona erer, eski bakiyelerin birikmesini önler, finansal kesinliği güçlendirir ve vergi mükellefleri arasında adaleti teşvik eder.
Vergi kaçakçılığıyla mücadeleye yönelik bir başka adımda, değişiklikler, Federal Vergi Dairesi’ne (FTA), arzın bir vergi kaçakçılığı düzenlemesinin bir parçasını oluşturduğunu belirlerse girdi vergisinin düşülmesini reddetme yetkisi veriyor.
Vergi mükelleflerinin, STA tarafından belirlenen prosedür ve önlemlere uygun olarak girdi vergisi düşülmeden önce tedariklerin meşruiyetini ve bütünlüğünü doğrulamaları gerekmektedir. Bu yaklaşım ortak sorumluluğu güçlendirir, tedarik zinciri genelinde yönetişimi güçlendirir ve kamu gelirini korur.
Maliye Bakanlığı, bu değişikliklerin BAE’nin vergi sistemini geliştirmeye, adil ve şeffaf bir uyum ortamı sağlamaya ve hem mali hem de idari verimliliği artırmaya yönelik devam eden çabalarını desteklediğini vurguladı.
Bu önlemler, kamu kaynaklarının sürdürülebilirliğini daha da desteklemekte ve ulusal ekonominin rekabet gücünü güçlendirmektedir.

