Bugün ebeveyn olmak her zamankinden daha karmaşık hissedebilir. Her nesil gibi, çocuklarımızın miras aldıklarından çok farklı bir dünyada büyüdük. Ancak değişimin hızı hiç bu kadar hızlı olmamıştı ve etkisi bu kadar derin olmamıştı. Yapay zekanın yükselişi, teknolojinin yayılması ve sosyal medya, gençlerin kendilerini nasıl bağladıklarını, öğrendiklerini ve gördüklerini değiştirdi.
Birçoğumuz açık havada geçirilen çocuklukları hatırlıyoruz, oyun alanlarında arkadaşlıklar kurulduğunda ve aile yemekleri günlük yaşamın bir parçasıyken. Şimdi, en yakın bağlantıları genellikle bir ekranın arkasında olan çocukları yetiştiriyoruz. Birçok genç için akıllı telefon artık sadece bir araç değil, sosyal yaşam çizgileri, günlükleri, sınıfları ve hatta bazen terapistleri.
Ebeveynler için dikkat çekmek için tasarlanmış teknolojiyle rekabet etmek imkansız hissedebilir. Ama belki de değişimin başladığı yer burasıdır. Dijital çağda çocuklarımıza yakın kalmak, cihazları yasaklamak veya uygulamalardan korkmak yerine yaklaşımımızı geliştirmek anlamına geliyor. Sabır ve onlarla oldukları yerde buluşmaya istekli olmak gerekir. Bağlantı, hiç duymadığınız bir YouTuber olsa bile, sevdikleri bir oyuna katılmak, birlikte yemek pişirmek veya onları heyecanlandıran bir şeye gerçek ilgi göstermek gibi küçük, günlük anlarda başlar.
Gerçekten önemli olan değişmedi. Çocuklar hala duyulmayı, anlaşılmayı ve değer verilmeyi özlüyor. Ancak bu ihtiyaçları karşılama şeklimiz gelişmeye devam etmelidir. Çocuğunuz uzaklaşmaya başladıysa, kelimenin tam anlamıyla veya duygusal olarak kapalı bir kapının arkasında daha fazla zaman geçiriyorsa panik yapmayın. Onlara ulaşmanın hala yolları var. Ebeveynlik, kontrol değil bağlantı üzerine kuruludur.
Kontrolden bağlantıya geçiş.
Çocukların her zaman düzeltilmesi gerekmez; duyulmaları ve anlaşılmaları gerekir. Çoğu zaman, bir konuşmanın çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyen şey ne söylediğimiz değil, nasıl söylediğimizdir. “Her zaman telefonundasın” demek yerine, “Ne izliyorsun?” veya “Bu uygulama hakkında neyi seviyorsunuz?” Amaç eleştiri değil merak göstermektir. Sorgulandıklarını hissettiklerinde genellikle uzaklaşırlar, ancak duyulduklarını hissederlerse açılma olasılıkları daha yüksektir.
Dünyalarına adım at
Çocuğunuzun kullandığı her platform, neye değer verdiklerine, güldüklerine veya endişelendiklerine bir bakış sunar. En sevdikleri TikTok videolarından birkaçını birlikte izlemek veya onlardan bir trendi açıklamalarını istemek boşluğu kapatmaya yardımcı olur. Onların önemsediklerini önemsediğini gösterir. Her memeyi veya viral sesi anlamanıza gerek yoktur, ancak bunun onlar için ne anlama geldiğini anlamanız gerekir. Bu küçük merak anları, anlamlı aile bağına katkıda bulunur.
Görmeyi umduğunuz dengeyi modelleyin
Çocuklar yaptıklarımızdan söylediklerimizden daha fazlasını öğrenirler. Sürekli kendi cihazlarımızı kontrol ederken cihazlarını bırakmalarını istersek, mesaj karışır. “Cihazsız” aile saatlerini bir kenara bırakmak veya kapatabileceğinizi göstermek, dengenin kısıtlama ile ilgili değil, seçimle ilgili olduğunu görmelerine yardımcı olur.
Çevrimdışı anları kutlayın
Anlık beğenilerin ve kısacık trendlerin yönlendirdiği bir dünyada, çocukların gerçek deneyimlerin de aynı derecede önemli olduğunu hissetmeleri gerekir. Hobileri, sporları, sanatı veya gönüllülüğü, ekranın ötesinde kimlik oluşturmalarına yardımcı olan her şeyi teşvik edin. Çevrimdışı yaşam tatmin edici olduğunda, dijital dünya bir ikame değil, bir tamamlayıcı haline gelir. Bu paylaşılan çevrimdışı deneyimler genellikle aileleri birbirine bağlayan anılar haline gelir.
Aile rutinleri oluşturun
Ekran zamanıyla ilgili kurallar, çocuklarınız için değil, onlarla oluşturulduklarında en iyi sonucu verir. Ekranların aile hayatına ne zaman ve nasıl uyduğuna karar vermelerine onları dahil edin. Örneğin, yemek sırasında veya yatmadan önce telefonları uzak tutmak, ebeveynler dahil herkesin bağlantısını kesmesine ve sıfırlamasına yardımcı olabilir. Bu tutarlı rutinler, aksi takdirde hızlı tempolu bir dünyada aile bağının çapaları haline gelir.
TikTok çağında ebeveynlik, her eğilime ayak uydurmak veya her uygulamanın kodunu çözmekle ilgili değildir. Empati, varlık, paylaşılan deneyimler ve açık konuşma yoluyla bağlantıda kalmakla ilgilidir. Dijital dünya gelişmeye devam edecek, ancak ebeveynler olarak etkimiz güçlü olmaya devam ediyor. Korkudan meraka geçtiğimizde, çocuklarımıza teknolojiyi şefkatle ve denge içinde nasıl yönlendireceklerini öğreterek, onları hayatlarının her aşamasında taşıyacak aile bağını güçlendiririz.
wknd@khaleejtimes.com
Thomas Banyard, Dubai Güneyindeki GEMS Founders School’un Müdürü / CEO’sudur

