Dubai, yalnızca mantarlara adanmış dünyanın ilk koruma merkezini açtı. Küresel biyoçeşitlilik için önemli bir adım olan bu girişim, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) ile ortaklaşa kuruldu. Türlerin Hayatta Kalması için yeni Merkez resmi olarak Salı günü Expo City Dubai’deki Terra’da açıldı ve hem bölgesel hem de küresel bir dönüm noktası oldu.
Expo City Dubai Eğitim ve Kültür Şefi Marjan Faraidooni, Khaleej Times ile yaptığı konuşmada, girişimin arkasındaki motivasyonu açıkladı. “Dünyada birçok türün hayatta kalma merkezi var, ancak Orta Doğu’da bir tane yoktu. Terra kendini koruma ve araştırmaya adamış olduğundan ve kimsenin mantarlara odaklanmadığını fark ettiğimizden, merkezi IUCN ile kurmak istedik “dedi.
“Bu, BAE’nin çevresel değerleri ve biyoçeşitliliğe olan bağlılığı ile uyumlu küresel bir adımdır. Bu merkez aracılığıyla ekosistemler ve bunların iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi küresel sorunları ele almadaki rolleri hakkında farkındalık yaratıyoruz “dedi. “Emirates’te ilk olmaktan gurur duyuyoruz çünkü misyona ve getirebileceği etkiye inanıyoruz.”
Faraidooni, mantarların yalnızca uyarlanabilir değil, aynı zamanda BAE’nin çölleri de dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda yaşam için gerekli olduğunu vurguladı. “Mantarlarla ilgili en güzel şey, hayal edemeyeceğiniz yerlerde yetişmeleridir. Dayanıklıdırlar ve ister Amazon’da ister çöl kumlarımızın altında olsun, çevre doğru olduğunda gelişirler. Burada yerel olarak ‘Fagaa’ olarak bilinen ve hem gıda hem de ilaç için kullanılan yer mantarı toplardık. Bu bize mantarların her zaman mirasımızın bir parçası olduğunu söylüyor “dedi.
Merkez başlangıçta bölgeye özgü mantarlara odaklanacak ve yok olma riskini değerlendirmek için Kırmızı Liste değerlendirmeleri başlatacak. Faraidooni, “IUCN Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesinde şu anda 1.300 mantar var, bu nedenle politika ve eyleme rehberlik etme tehditlerini belgelemek ve anlamak için yapılacak çok şey var” dedi.
Miselyum nedir?
Lansman sırasında, IUCN uzmanları ve daha geniş mikoloji topluluğu, mantarların ekolojik sistemlerdeki önemli rolünü vurguladı. Koruma çabalarında genellikle göz ardı edilmesine rağmen, mantarlar besin döngüsünde, toprak oluşumunda ve bitki sağlığında çok önemli bir rol oynar. Miselyum olarak bilinen yeraltı mantar ağları, doğal dünyanın sessiz mühendisleri olarak hareket ederek ağaçların iletişim kurmasına, besinleri paylaşmasına ve ekosistemleri istilacı türlerden korumasına yardımcı olur.Etkinlikte konuşmacılar ekolojinin ötesinde, mantarların sürdürülebilirlik ve tasarımdaki yenilikçi potansiyelini vurguladılar. Miselyum bazlı yapı malzemeleri biyolojik olarak parçalanabilen, modüler yapı bileşenleri olarak geliştirilmektedir.
Tamamen dairesel bir köşk oluşturan projede miselyum bazlı yapı malzemeleri kullanılmıştır. Yerel kaynaklı miselyumdan yapılan bu köşk, sökülüp mercan kayalığı restorasyonu için yeniden kullanılmak üzere tasarlandı. Diğer bir konsept ise tarımsal atıklardan yapılan modüler mülteci barınaklarını içeriyordu – bu yapılar düşük maliyetli, montajı kolay ve çevre dostu.
Farkındalığı artıracak etkinlikler
BAE bağlamında, yer mantarı ve diğer çöl mantarı türleri gibi mantarlar hem ekolojik hem de kültürel manzaraların bir parçasıdır. Geleneksel olarak çöl yağmurlarından sonra toplanan bu türler tıpta kullanılmıştır ve insanlar ile çevreleri arasındaki derin ilişkinin simgesidir.Merkez ayrıca, insanların mantarlarla tarihsel olarak nasıl etkileşime girdiğini inceleyerek etno-mikolojiye odaklanarak eğitim ve kültürel programlama yoluyla yerel toplulukları dahil etmeyi amaçlıyor. Daha fazla farkındalık yaratmak için yaklaşan halka açık sergiler, okul ortaklıkları ve vatandaş bilimi yürüyüşleri planlanıyor.
Merkez sadece bilim adamları için değil, şefler, çiftçiler, sanatçılar, öğretmenler ve aileler içindir.
İnsanlar, mantarların ekosistem üzerindeki etkisini sergileyen etkileşimli deneyimler için Terra’nın “Ormanın Altında” sergisine adım atmaya davet ediliyor.
