Bir psikolog ve sosyolog olarak belirtmek isterim ki, bu sorunun cevabı yalnızca psikolojik süreçleri değil, aynı zamanda sosyal yapıların dinamiklerini de anlamamıza olanak tanımaktadır.
Sıcak ortamlar, vücudun sıcaklık düzenini sağlamak için fazladan enerji harcamasına yol açar ve bu durum, bireylerin ruhsal dengeyi koruma kapasitesini zayıflatır. Sonuç olarak, sabırsızlık, sinirlilik ve ruh hâli dalgalanmaları daha sık yaşanır.
Bu durum, psikolojide “ısı saldırganlığı teorisi” olarak bilinen bir kavramla ilişkilidir. Bu teoriye göre, aşırı sıcaklıklar bireylerin duygusal regülasyonunu zorlaştırır, öfke ve agresyon gibi duygusal tepkileri artırabilir. Bunlar trafikte artan tartışmalar, iş yerindeki huzursuzluklar ya da ev içinde yaşanan sabırsızlıklar şeklinde kendini gösterebilmektedir.
Ancak mesele yalnızca bireysel değil. Sosyolojik açıdan baktığımızda, bu fiziksel koşullar, insanların mekânsal davranışlarını da etkiliyor. Klimalı alanlara çekilen insanlar, sosyal etkileşimden uzaklaşıyor; kamusal alanlar boşalıyor ve giderek daha fazla zaman geçirdiğimiz bu kapalı, kontrollü ortamlar; spontan karşılaşmaların yerini planlı randevulara, sosyal temasın yerini dijital bağlantılara bırakırken psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir hale geliyor. Her bir kat, daha fazla yalnızlık ve daha az etkileşim anlamına gelirken, komşuluk ilişkileri ve aidiyet duygusu zayıflar hale geliyor. Bu durum ise, psikolojide “algılanan sosyal izolasyon” kavramıyla açıklanabilmktedir. Yani, bireyler fiziksel olarak birbirlerine yakın olsa da, duygusal ve sosyal anlamda birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar ve dolayısıyla da Dubai gibi sıcaklık seviyesi normallerin üzerinde olan ülkelerde yaşam süren insanların psikolojik esneklik düzeyleride bu doğrultuda etkilenmektedir.
Bu çevresel stresörlerle başa çıkmak için bireylerin günlük rutinlerine küçük değişiklikler eklemesi, kısa vadeli hedefler belirlemesi ve sosyal temaslarını bilinçli olarak artırması önerilir. Duygu düzenleme becerilerini destekleyen dikkat farkındalığı (mindfulness) uygulamaları, doğal ortamlarda vakit geçirmek, özellikle toprakla doğrudan temas, ruhsal dengeyi sağlamak ve psikolojik dayanıklılığı güçlendirme anlamında etkili olacaktır. Tüm bu stratejiler, bireyin sadece stresle baş etmesini değil, aynı zamanda kendini daha dengede, daha huzurlu ve nihayetinde daha mutlu hissetmesini sağlayacaktır.