Soru: Ofiste kötü günler olacak — ama ne zaman ‘bir gün çok fazla’ oluyor? Bir işyerinin toksik hale gelip gelmediğini nasıl anlarsınız?
Cevap: MIT Sloan tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma şok edici bir gerçeğe ışık tutuyor: Büyük ABD örgütlerindeki işçilerin yaklaşık 1 / 10’u “zehirli” işyeri dedikleri yerde geziniyor. Peki, bu istatistiğin arkasında ne var ve bu burada BAE’de geçerli mi? Araştırmalarına göre, bu üç ana kötülüğe indirgeniyor: Toksik liderlik, toksik sosyal normlar ve zayıf iş tasarımı.
Kahve molalarında veya aile toplantılarında hepimizin duyduğu tipik “kötü patronu” hayal edin. Türü biliyorsunuz – küçümseyen, ayrıcalıklı, ilerlemek için etik çizgileri aşmaya istekli ve görünüşe göre “En Zorlu Patron Kim” şampiyonasında yarışıyor. Muhtemelen böyle biriyle karşılaşmışsındır.
Şanslısın, eğer onlarla doğrudan çalışmak zorunda kalmazsan. En sevdiğim Disney filmindeki bir karakterden çok farklı olmayan biri, Aslan Kral em>, Yara izi zeki ve karizmatik, ancak kibir ve gelişen bir işyerinin temelini oluşturan değerleri göz ardı ederek derinden kusurlu. Scar’ın iktidara yükselişi, liderlikteki etik olmayan davranışın özünü örnekleyen kurnazlık ve aldatmacayla işaretlendi. Görev süresi, sırtlanlarla ittifak kurduğu için kayırmacılık ve önceki lider Mufasa’ya sadık olanları marjinalleştirdiği için dışlanma ile tanımlandı.
Tanıdık geliyor mu?
Ama asıl tehlikede olan şu: İşinizin kalbi. Personel motivasyonu düşük olduğunda, davetsiz bir ofis ortamında ve hakim bir ‘en uygun olanın hayatta kalması’ zihniyetiyle birleştiğinde – bir sorunumuz var!
Bu sadece kötü hislerden daha fazlası; alt satırda. Gelişen çalışanlar ve zehirli kültürler yağ ve su gibidir – sadece karışmazlar. En çok acıttığı yere vuruyorlar: Örgütün cüzdanı.
Benim için zehirli bir işyerinin açık bir işareti, bir kuruluşun psikolojik güvenlikten yoksun olmasıdır.
İnovasyon bu konuda gelişir. Oldukça basit: İnsanlar düşüncelerini ifade etmekte veya fikirlerini paylaşmakta kendilerini güvende hissetmediklerinde, yenilik arka planda yer alır. Zehirli bir işyeri aslında yaratıcılığın baş düşmanıdır. Herkes yumurta kabuğu üzerinde yürüyorsa, kapatılmaktan veya alay edilmekten endişe ediyorsa, çığır açan fikirlerin yüzeye çıkmasını nasıl bekleyebiliriz?

