Binlerce çivi kullanan büyüleyici sanat eserleriyle tanınan Alman heykeltıraş ve enstalasyon sanatçısı Günther Uecker 95 yaşında hayatını kaybetti.
1950’lerden yarattığı eserleri, mobilyalara, televizyonlara, tuvallere ve bir ağaç gövdesine çivi çakarak dalgalı desenler, hareket yanılsaması ve karmaşık gölge oyunları yarattığını gördü.
Almanya’nın en etkili sanatçılarından biri olarak kabul edilen Uecker, “tırnaklarla boyamak” için fırça yerine çekiç kullanmasıyla ünlenirken, daha sonra kumdan taşa ve küle kadar başka malzemeler de kullandı.
Uecker, 13 Mart 1930’da şu anda doğu eyaleti olan Mecklenburg-Batı Pomeranya’da Wendorf’ta doğdu. İkinci Dünya Savaşı’nın dehşetini yaşayan Baltık Denizi Wismar limanının kuzeyindeki bir yarımada olan Wustrow’da büyüdü.
Almanya’nın teslim olmasından birkaç gün önce, “Cap Arcona” gemisi memleketi yakınlarında battı ve gemide 4.500 toplama kampı esiri vardı.
Uecker, kıyıya vuran ölülerin gömülmesine yardım etti; bu, onlarca yıl sonra “New Wustrow Cloths” adlı eserinde ele aldığı travmatik bir deneyimdi.
Rus Kızıl Ordusu’nun ilerlemesinden korkan genç bir Uecker, annesini ve kız kardeşlerini korumak için ailesinin evinin kapısını içeriden kapattı.
Uecker, kamu yayıncısı Hessischer Rundfunk ile 2015 yılında yayınlanan bir TV belgeselinde bunu “paniklemiş, içgüdüsel davranış” olarak hatırladı.
“Bunun benim üzerimde derin bir etkisi oldu ve belki de sonraki sanatsal çalışmalarım için önemli bir deneyim oldu.”
– ‘Müdahalecilik ve saldırganlık’ –
Çocukken bile, Uecker sürekli çizim yapıyordu.
Uecker, 2010 yılında Rheinische Post gazetesine verdiği röportajda, oğlunun “başarısız ve pek normal olmadığını” düşünen bir çiftçi olan babasını bu durumdan rahatsız ettiğini hatırlattı.
Doğu Almanya’da genç bir adam olan Uecker, 1949’da ressam ve reklam tasarımcısı olarak çıraklığa başladı, ardından güzel sanatlar okudu.
Ancak sanatsal idolü Otto Pankok’un yanında okumak isteyen Uecker, 1953’te Doğu Almanya’dan kaçtı ve Düsseldorf Üniversitesi’ne transfer oldu.
İlk tırnak resimlerini 1950’lerin sonlarında yaratan Uecker, daha sonra tırnağın, kendi içinde de taşıdığını söylediği “güçlü bir saldırganlık potansiyeli ile birleştiğinde müdahaleciliği” nedeniyle onu cezbettiğini söyledi.
1961’de, II. Dünya Savaşı’nın yıkımına iyimserlik ve hafiflik ruhuyla karşı koymaya çalışan Otto Piene ve Heinz Mack’in Sıfır sanat grubuna katıldı.
Sıfır, sanatı mutlak temellerine döndürmeyi amaçladı, manifestolarında şöyle yazdılar: “Sıfır başlangıçtır.”
Uecker’in çalışmaları genellikle çağdaş sorunları ele aldı. Örneğin kül resimleri, 1986 Çernobil nükleer kazasına bir yanıttı.
1992 yılında Rostock banliyösündeki göçmenleri hedef alan yabancı düşmanı ayaklanmalardan sonra, 57 ülkede sergilenen “İşkence Gören Adam” adlı bir dizi yarattı.
Uecker’in eserleri müzelerde ve galerilerde sergileniyor, ancak aynı zamanda katedral kilise pencereleri ve parlamentonun alt meclisini barındıran Berlin’in Reichstag binasının dua odasını da tasarladı.
Bir keresinde sadece tırnak sanatçısı olarak tanınmaktan rahatsız olup olmadığı sorulduğunda, olmadığını söyledi. “Kimlik tespiti için böyle bir şey gereklidir… İnsanların bir sembole, bir ambleme ihtiyacı var.”

