Hindistan 26 Ocak 2025’te Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, ülkenin Başbakan Narendra Modi yönetimindeki gelişen dış politikasını ve ‘Hindistan’da Yap’ girişimi aracılığıyla atılan önemli adımları yansıtmak için uygun bir an. Bu çabalar yalnızca Hindistan’ın uluslararası konumunu güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda zorlu bir küresel güç olma yolculuğunu da ilerletti.
Uluslararası ilişkilerin Güçlendirilmesi
Başbakan Narendra Modi, 2014’ten bu yana Hindistan’ın dış politikasını, genellikle “Modi Doktrini” olarak adlandırılan pragmatik ve iddialı bir yaklaşımla yeniden tanımladı.” Bu strateji bölgesel bağları güçlendirmeyi, küresel ortaklıkları derinleştirmeyi ve Hindistan’ın stratejik etkisini genişletmeyi vurguluyor.
“Önce Mahalle” politikası, Modi’nin bölgesel liderleri yemin törenine davet etmesi ve ticaret ve bağlantı girişimlerinde bulunmasıyla örneklenen Güney Asya ülkeleriyle iyi niyet ve işbirliğine öncelik vermiştir.
Küresel olarak Modi, Hindistan’ın ticaret, savunma ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklanarak ABD, Japonya ve Rusya gibi büyük güçlerle stratejik bağlar kurma konusundaki ekonomik potansiyelinden yararlandı.
BAE ve Suudi Arabistan ile stratejik ortaklıklar, enerji güvenliğini güçlendirdi, ticareti artırdı ve Hindistan’ın bölgedeki kilit bir ekonomik ve güvenlik ortağı olarak rolünü artırdı.
Modi’nin Hindistan’ı büyük bir güç haline getirme hırsını yerine getirmek, Hindistan dış politikasında ağırlığının ve tercihlerinin küresel sonuçları etkileyeceği yeni bir çağa işaret edecektir.
Ekonomik Büyümeyi Katalize Etmek
‘Hindistan’da Yap’ girişimi, hem yerli hem de yabancı yatırımları teşvik ederek Hindistan’ı küresel bir üretim merkezine dönüştürmeyi amaçlıyor. Program, inovasyonu teşvik etmeye, beceri geliştirmeyi geliştirmeye ve birinci sınıf altyapı oluşturmaya odaklanmaktadır.
Geçtiğimiz on yılda, ‘Hindistan’da Yap’ 27 sektörü kapsayacak şekilde genişledi, önemli başarılar sağladı ve Hindistan’ın küresel üretim ortamındaki konumunu güçlendirdi.
İlerideki Yol
Üç renkli dalgalar yükseldikçe, Hindistan’ın vatandaşları ve küresel Hint diasporası ile derinden rezonansa girerek sürdürülebilir ve müreffeh bir geleceğe yönelik özlemlerini de sembolize ediyor. Bu gurur ve iyimserlik duygusu, özellikle otomotiv gibi dönüştürücü sektörlerde etkili işbirlikleri potansiyelinin altını çiziyor. Hindistan ve BAE, yalnızca kendi otomotiv sektörlerinde büyümeyi teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda küresel inovasyon ve sürdürülebilirlik hedeflerine de önemli ölçüde katkıda bulunabilir.
Elektrikli araçlara (ev’ler) yönelik dünya çapındaki değişim, akü teknolojisi, şarj altyapısı ve sürdürülebilir enerji çözümlerinde ortak girişimler için kazançlı bir fırsat sunuyor. Yapay zeka, telematik ve ıot’nin entegrasyonu, teknoloji işbirlikleri için fırsatlar yaratıyor. Karbon emisyonlarını azaltmaya küresel önem veren Hindistan ve BAE, hidrojen yakıt hücreleri gibi çevre dostu otomotiv çözümlerini ortaklaşa geliştirebilir.
BAE’de yaşayan bir gurbetçi-Hintli olarak, bu iki büyük ulus arasındaki bağların güçlenmesine tanık olmaktan büyük gurur duyuyorum. Birlikte, inovasyon, sürdürülebilirlik ve ortak refahın geleceğini inşa edelim.
Jai Hind!
nazeer Veliyil, BorgRollsWarner (UK) Limited’in CEO’sudur.