BAE içinde BAE dışında varlığı olan işletmeler arasında aldığımız ortak bir sorgu, “BAE kurumlar vergisi kanunu’nun uygulanmasıyla, yabancı gelirimiz üzerinden iki kez vergi ödemek zorunda mıyız? yani bir kez gelir elde ettiğimiz ülkede ve sonra tekrar BAE’de mi? Muhatap ülke ile bir vergi anlaşmamız yoksa durum daha da kötüleşiyor mu – bu gibi durumlarda vergi kredisi kavramı iyi değil mi?
Bu soruların cevabı ‘Hayır’ dır. Ödenecek kurumlar vergisi, aynı dönem için mevcut herhangi bir yabancı vergi kredisi (FTC) ile azaltılabilir. Ayrıca, yerel yasanın çok iyi bir parçasıdır ve bir vergi anlaşmasının yokluğunda da talep edilebilir. Ancak, göründüğü kadar basit ve anlaşılır değildir. Bir işletme, BAE’deki vergi yükümlülüklerini yerine getirirken ödenen tüm yabancı vergilerin bir kısmını yalnızca azaltamaz. Talep edilebilecek yabancı verginin hesaplanması için öngörülen formüller ve bunun nasıl talep edilebileceğine dair mekanizmalar vardır.
Özellikle, yabancı vergi kredisi, katılım muafiyeti kapsamındaki yabancı temettüler gibi muaf gelir açısından ve BAE Vergilendirilebilir Kişisinin BAE Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca zarar pozisyonu olması durumunda mevcut değildir. Dikkate alınması gereken bir diğer kritik nokta, kullanılmayan herhangi bir ftc’nin gelecekteki vergi dönemlerine veya öncekilere geri taşınamayacağıdır. Kullan ya da kaybet senaryosu. Kullanılmayan ftc’ler kaybedilir ve kullanılmayan krediler için geri ödeme veya kesinti hükmü yoktur. Ek olarak, FTC ancak herhangi bir stopaj vergisi kredisi muhasebeleştirildikten sonra uygulanabilir. Bu katmanlı yaklaşım, işletmelere sunulan vergi indirimini en üst düzeye çıkarmak için tüm kredilerin sistematik olarak uygulanmasını sağlar.
BAE kurumlar vergisi yasası kapsamındaki yabancı vergi kredilerinin karmaşıklığı kafa karıştırıcı görünebilir, ancak bu temel ilkeleri anlamak çifte vergilendirmenin etkisini azaltmaya yardımcı olabilir. Formüle bağlı kalarak ve gelir bazında temeli kabul ederek, işletmeler vergi yükümlülüklerini etkin bir şekilde yönetebilir ve ftc’yi tam potansiyeline kadar kullanabilir. Her zaman olduğu gibi, bilgili kalmak ve vergi uzmanlarına danışmak, uluslararası vergi yönetiminin karmaşıklıklarını daha da düzeltebilir.
Yazar ortaktır – MICS International