Otonom araç teknolojisi ilerledikçe, fayda sağlamak sadece sürücüler değil. Trafik yetkilileri, polis departmanları ve karar vericiler de daha güvenli ve daha akıllı yollar vaadini yerine getiriyorlar. Dubai Polis Teşkilatı Trafik Uzmanı Abdulla Alfalasi, “Trafik kazalarının yaklaşık yüzde 90’ını insan hatası oluşturuyor” dedi.
“Dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve zayıf karar verme önemli katkılardır ve özerk sistemlerin devreye girebileceği yer burasıdır.”
Alfalasi, insan faktörlerinin ciddi kazalara yol açtığı birkaç kritik senaryoyu özetledi. Bunlara hız, agresif sürüş ve özellikle cep telefonu kullanmak, yemek yemek veya araç içi sistemleri ayarlamak gibi dikkat dağıtıcı sürüş dahildir.
13-15 Mayıs tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Dünya Polis Zirvesi’nin son gününde, ”Örneğin arkadan çarpışmalar genellikle sürücünün dikkatini dağıtmakla bağlantılı” dedi.
Kazaların bir diğer önde gelen nedeni olan yorgunluk da vurgulandı. Alfalası, yorgun sürücülerin tepki süresini ve karar vermeyi tehlikeye atan mikro uyku ataklarına ve uyanıklığın azalmasına ne kadar yatkın olduğunu açıkladı. “Çoğu durumda, sürücüler çok geç olana kadar ne kadar engelli olduklarının farkında bile olmayabilirler” diye ekledi.
Ayrıca psikolojik stresin, sağlık koşullarının, ilaçların ve deneyimsizliğin etkisine de değindi ve bunların tümü direksiyonun arkasındaki yanlış kararlara katkıda bulunabilir. Alfalasi, ”Bazı sürücüler, özellikle hava koşulları kötü olduğunda, riskleri hafife alıyor veya tehlikeli durumlarda aşırı düzeltiyor” dedi.
Ancak otonom araçların ileriye dönük umut verici bir yol sunduğunu savundu. Otomotiv Mühendisleri Derneği (SAE) sınıflandırma sistemine atıfta bulunan Alfalası, otonom sürüşün Seviye 0’dan (otomasyon yok) Seviye 5’e (tam otomasyon) kategorize edildiğini açıkladı. Günümüzde birçok araç halihazırda adaptif hız sabitleyici ve şerit merkezleme gibi sürücü yardım özelliklerinin aktif olduğu Seviye 2 veya Seviye 3’te çalışmaktadır ve özellikle otonom taksilerde Seviye 4 sistemleri için testler devam etmektedir.
Alfalasi, ”Bu teknolojiyi bu kadar umut verici kılan şey, temel sorunu ele alma yeteneğidir: insan unsuru” dedi. “İnsan girdisine olan bağımlılığı azaltarak, insan hatalarının potansiyelini de azaltıyoruz.”
Bağlantı, sunumunda bir başka önemli noktaydı. Alfalası, V2V (Araçtan Araca) ve V2X (Araçtan Her Şeye) iletişiminin otomobillerin bilgileri gerçek zamanlı olarak paylaşmasına, hızları ayarlamasına, çarpışmalardan kaçınmasına ve tehlikelere anında yanıt vermesine nasıl izin verdiğini anlattı. Bu yetenekler sadece sürücülere yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda acil durum müdahale ekiplerini ve trafik kontrol merkezlerini olayları daha etkin bir şekilde yönetmede destekler.
“Otonom araçlar sadece araba kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda yolla, diğer araçlarla ve şehirlerimizi yöneten sistemlerle konuşuyorlar” dedi. “Bu entegrasyon, daha akıllı ve daha güvenli kentsel ortamlar yaratmak için şarttır.”
Alfalasi, güvenliğin ötesinde, otonom araçların veri toplama araçları olarak değerini vurguladı. Trafik düzenleri, risk bölgeleri ve yol kullanımı hakkında gerçek zamanlı bilgilerle yetkililer ve politika yapıcılar altyapı ve uygulama hakkında daha bilinçli kararlar alabilirler.
Son olarak, savunmasız yol kullanıcıları için faydaları vurguladı. “Otonom otomobiller, yayaları ve bisikletçileri ortalama sürücüden daha doğru algılayabilen, onlara yol hakkı vermelerine ve çarpışmalardan kaçınmalarına yardımcı olan gelişmiş sensörlerle donatılmıştır” dedi.
Ayrıca özerk teknolojilerin geliştirilmesi ve konuşlandırılmasına yatırım yapmaya devam etmenin öneminin altını çizdi. “Bu sadece kolaylık ile ilgili değil” dedi. “Hayat kurtarmak, polis ve yol güvenliği ekiplerimizi desteklemek ve trafik kazalarının kural değil istisna olduğu bir gelecek inşa etmekle ilgili.”
